Hızlı Patlıcanlı Pizza,Boykot Ve Yas

2 yorum

Yani hızlı derken gene hamur mayalanması bekleyeceğiz tabi ama kısmen hızlı sayılır bana göre. Aslında "ne yemek yapsam" diye düşünerek buzdolabına bakarken aklıma geldi. Buzdolabına bakarken çok farklı duygular yaşarım ben. Aslında önceden yoktu fakat ne zaman yanan buzdolabı lambasını kırmızı ışıkla değiştirdik, o zaman oldu bizim dolap red light district.





Pizza'ya geçmeden; önceki tariflerdeki konuyu merak eden varsa; bişi yok. Geçen hafta boykot ediyordu beni, görmezden geliyordu yani. Neden olduğuna dair en ufak fikrim yok ama kendimi özel hissettim. Yani millet İsrail'i, Coca Cola'yı falan boykot eder, kız direk beni etti. Devlet gibi adamımdır arkadaşlar! ( bunu bir kaç gün önce yazmaya başlamıştım, boykotum kalktı gibi. En azından yazdıklarımı okuyor artık)

Bu arada ben direk yumulmak için yaptım, fotoğraf bile gelmedi aklıma, o yüzden süsleme falan beklemeyin anacım.

Malzemeler:

Hamuru İçin:

3 Su Bardağı Un
Yarım Paket Yaş Maya
1 Çorba Kaşığı Bal
1 Çay Bardağı Zeytinyağı
1 Tatlı Kaşığı Tuz
1 Bardak Su


Bu hamur tarifini unutmayın arkadaşlar. Çıtır çıtır, yok kıtır kıtır..ya işte yerken "çilak çlok" diye ses çıkartan hamur yok mudur? Ondan işte. Her türlü pizza ve benzeri üründe kullanabilirsiniz. Ayrıca halı, kilim, paspas kenarına, halıfleks kenarına overlok çekebilir, beş dakika da teslim edebilirsiniz.

Üzeri:

Konserve Közlenmiş Patlıcan
3 Adet Közlenmiş Konserve Kırmızı Biber
2 Su bardağı Kaşar Peyniri
1 Adet İrice Domates

Ve tabi ki içine katacağınız sevginiz.. Denyoysanız katın yani. Hatta yemek yaparken o kadar sevin ki;  soğanı öpün, biberi okşayın, doğayı sevin, yeşili koruyun.

Sevgi katıyormuş yemeğe.. Mal!


Şimdi genişçe bir kaba unumuzu alalım. Unu eleyerek eklerseniz daha yahşi bir sonuç alırsınız. Kullanmadan yarım saat önce dolaptan çıkarttığımız yaş mayamızı suya ekleyelim ve güzelce karıştıralım. Unun içine tuzu ekleyip elimizle şöyle bir karıştıralım. Bunu yaparken eğlenebilirsiniz. Misal sağ eliniz saat yönünde un ile tuzu karıştırırken, sol kalça lobunuzu da ters yöne çevirirseniz çok eğlenceli olur. Denemedim ama deneyen olursa bir video yollasın lütfen.

Her neyse..

Unumuzun ortasını açalım ve zeytinyağı ile balı ekleyelim. Mayalı suyumuzu eklemeden bunları güzelce bir karıştıralım. Daha sonra suyu da ekleyelim ve yoğurmaya başlayalım. Kıvamı için biz ne deriz? Genç kız memesi gibi olacak. 10 dakika kadar yoğurup karanlık bir köşeye alalım (mayalı hamurları asla aydınlıkta bırakmayın) ve üzerini nemli bir bezle örtelim. En az bir saat, daha iyisi üç saat kadar bekletelim.

Bu süreyi nasıl geçireceğiniz tamamen size kalmış.

Mayalanmış ve büyümüş hamurumuzu un serptiğimiz tezgaha alalım ve incecik açalım. Bu hamur italyan stil bir hamurdur ve ince açılması gerekmektedir.

Közlenmiş patlıcanlarımızı bıçakla iyice inceltip püre haline getirelim ve en alta yayalım. Daha sonra biberleri minik minik doğrayalım ve onu da üzerine yayalım.Dörde böldüğümüz domatesleri dört köşeye yerleştirelim ve kaşar peynirimizi ekleyelim. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 10-15 dakikada pişecektir. Yerken beni analım...





Not: Bugün aslında çok acı bir gün. Yiğidimiz, aslanımız bugün katledildi. Vatansever ve iyi polis olunabileceğini kanıtlayan Gaffar Okkan' da öyle. Eski dış işleri bakanımız, beyefendiliğin, asaletin ve dürüst siyasetin simgesi İsmail Cem'i de 24 Ocak'ta kaybettik. Aslında hepimizin kim olduklarını bildiğimiz katiller hala bulunamadı. Uğur Mumcu o zamandan bugünler için bizleri uyarmıştı. Onu öldürtenler mezarlarında çürüyecek ve kimse onları anmayacak. Uğur Mumcu ise fikirleriyle, güzel yüzü ve kalbiyle nesilden nesile anılacak. Hepsini saygı, sevgi ve özlemle anıyorum..




Pideli Köfte (Çökertme Kebabı)

2 yorum





Selam Biriciklerim;

Nasılsınız? Çok oldu değil mi görüşmeyeli? Bi dakka lan çok olmadı, galiba son tarifi 2-3 gün önce yazdım. Neyse, neyse. Çokluk göreceli bir kavramdır.




Önceki yazımda bahsettiğim insanla ilgili çok soru aldım. Tamam çok değil, sadece 2 tane ama olsun. Öncelikle; evet tanımıyorum kendisini. Daha doğrusu bir sosyal medya (bu da ne demekse, çok salakça geliyor bana) platformunda takip ediyorum baya bir süredir. Gözlem süreci gibi. Bu süreçte tanışmama durumumuzda bir farklılık yok. Çok nadir de olsa yazdıklarıma cevap veriyor. Tabi bu noktada ona hak veriyorum, yani kendisi şu aşamada çocuklarımın anası (Ali İsmail ve Berkin) (kız ismi bulamadım, "kırmızılı kadın" isim olmaz değil mi?) olacağını bilmediği ve çok nefis bir insan olduğumun farkına varamadığı için, haliyle şu an bana karşı çok mesafeli. Gene de çok umutluyum.. Bence bir arada muhteşem olacağız. Şöyle düşünelim;

Bernard Shaw'un meşhur anektodunu bilirsiniz; "Ya Güzelliği Benden, Zekasını Sizden Alırsa?". Şimdi ben çok zekiyim ya, güzel kadınla beraber olduğumda, (çok güzel lan) kadının kısmi olarak aptal olması beklenir ataerkil'ce. İtiraf et sende bekledin aynı şeyi??!! Hahaaaayt kız çok zeki olm! Yaniiiii hem güzelliğini, hem zekasını anasından (oyyy gurban olurum) alabilir.

Sanırım yaştan ve babamın baskılarından (kendisine amca diyen insana saldıran, 72 yaşında ki babamın) kaynaklı hep çocuktan gittim. Yani çocuk konusunda hala çok fazla tereddütüm var ama sonuç olarak bahsettiğim insanla ikimizin çocuğu olsa; kız olsa Emine Ülker Tarhan, erkek olsa Muharrem İnce oradan hesapla.

Hiç tanımadığın karşı cinsin ilgisini çekmek internet platformunda çok zor. Aslında becerdim bir kere, sağolsun bilmem kaç senelik arkadaşlarımla muhabbetimizi okuyup benim önüme gelene yazılan bir yapım olduğuna karar verdi ama bunlar aşılabilecek şeyler. Şimdi düşündüm de; onlar aşılırda, hiç tanımadığı adamın kendisiyle ilgili evlilik fantezisi kurmasını aşamayabilir. Hatta okusa sanırım arkasına bakmadan kaçar da, okuduğunu sanmıyorum. Okumuyordur değil mi lan?

Neyse dua edin kardeşiniz için, hissediyorum her şey çok güzel olacak ve çok mutlu olacağız.

Ha yemek anlatacaktım değil mi.. Kaptırdım gidiyorum ama kusura bakmazsınız, hepimiz hayatımızın bir yerinde "gözleri ahu dilber" için aptallaşmışızdır.

Şimdi bugün yapacağımız yemeğimiz cidden çok basit ve inanılmaz lezzetli bir yemek. Eski yazılarımın birinde yemeğin başına "yalancı" sıfatı eklenmesi ile ilgili görüşlerimi anlatmıştım. Buna da "yalancı iskender" falan dendiğini duydum.

Bakın, demeyin! Cidden kalbinizi kırarım! Ne alakası var lan?

Tamam prosedür aynı olabilir, Bursa'da yemeğin çıkışı "İskender'in Ucuzu" olarak olmuş olabilir ama bu size,  yemeğe yalancı deme, duygularını örseleme hakkı verir mi?!

Başlığa "Çökertme Kebabı" da yazdım, çünkü bazı illerde yemek bu isimle servis ediliyor ama aslında gerçek Çökertme Kebabı bambaşka bi'şey.

Malzemeler:

Köfte İçin:

Lütfen beni yormayın, şu Köfte tarifini kullanın. Bire bir aynısı olacak fakat az daha küçük köfteler yapacağız. 12 tane falan olacaklar.

Pide:

Sonuçta sadece kadınlar okusa da, ben bu tarifleri hep erkekler için yazıyorum. Yani bana sorarsanız ya fırın'dan ramazan pidesi alın, ya da her mahallede olan kebapçılara tırnak pide yaptırın ama illa ben yapacağım derseniz;

3 Su Bardağı Un
Yarım Paket Yaş Maya (1 bardak ılık suda eriteceksiniz)
1 Tatlı Kaşığı Tuz

ile yoğurduğunuz hamuru 1-2 saat kadar üzeri nemli bir bezle dinlendirin. Daha sonra minik toplar yapın ve biraz da tezgahta dinlendirin. En son yuvarlak yuvarlak açıp üzerine iki elinizin tırnaklarıyla verev çentikler atın. Sonra isteğinize göre 1 yumurta sarısı ya da sulandırılmış yoğurt sürerek fırının ızgara bölümünde 10-15 dakika pişirin. Bu yemek için soğumasını bekleyin.

Sos:

Klasik bir İskender sosu yapacağız. Oldukça basit ve lezzetlidir. Mantı, kıymalı börek veya benzeri yemeklerin hepsinde kullanabilirsiniz.

1 Çorba Kaşığı Domates Salçası
1 Çorba Kaşığı Tereyağ
1 Bardak Su (asla musluk suyu kullanmayın, sadece bunda değil hiç bir yemekte)
1 Tatlı Kaşığı Tuz
1 Adet Kesme Şeker

Son Dokunuş:

Islak bir öpücüğe eşlik eden eliniz sırtında olsun.. yok lan bu değil kafa gitti gene. Hah, genel tarifte çok çok ince kesilmiş patates kızartması var. Benim gibi o an üşendiyseniz ve yalnız yiyecekseniz , (duy bu haykırışları) hazır patates kullanabilirsiniz. Ha çok mu şart, yok değil bence.

Yapılışı:

Köftelerimizi yağsız tavada önlü arkalı 2-3 dakika çevirelim. Tamamen pişirmiyoruz çünkü fırına girecek. Daha sonra küp küp kestiğimiz pideleri fırın kabımıza yayalım.







Şimdi sosumuzu hazırlayalım. Tereyağımızı bir sos tenceresi ya da tavada eritelim. Kokusu iyice çıksın ama yanmasın. Daha sonra salçamızı koyalım ve biraz kavuralım. Suyu ve şekeri ilave edelim. Neden şeker koyuyoruz? Asidik dengeleyici olsun diye. Bi bok anlamadan benim dediğimi doğru kabul ettiniz değil mi? Hep böyle yapacaksınız! Kısık ateşte biraz fokurdadıktan sonra tuzu da ekleyelim o bir köşede dursun.

Önceden 180 dereceye ayarlanmış fırınımıza pidelerimizi koyalım. 2-3 dakika hafif renk değiştirene kadar pişsinler. Daha sonra çıkartıp köftelerimizi üzerine dizelim..



Sonra sosumuzu üzerinde gezdirelim.




Ve tekrar fırına atalım. 10 dakika kadar daha pişecekler. Sos pideleri sulandırdığı için yanmayacaklar ve köftelerimiz pişmeyi tamamlayacak.

Ruhu obez insanlar yemekle bağ kurar; "pidelerimiz, köftelerimiz" gibi kelimeler kullanır, yadırgamayın.

Fırından çıkarttık, üzerine kızarttığımız patatesleri koyduk. Bu şekilde servis edebilirsiniz ama esas lezzetli olanı erittiğimiz 2 çorba kaşığı tereyağını servisten önce üzerinde gezdirmek. Tabağa yanına yoğurtta koyabilirsiniz ama ben bu mazlum'a daha da İskender yakıştırması yapmamak için tercih etmedim. Afiyet olsun ve Forever Fly!


Not: Charlie Hebdo; En büyük silaha sahiptiniz, mizaha. Diktatörler en çok sizlerden korkar, korktular da! Mizahi ancak zeki insan anlar. Gelişmemiş, toplumsal kompleksli halklar da
rüzgar esse inançlarına değer, çünkü inançları kendi içlerinde oturmamıştır. Oksijen dahil her şeyi yaratacak kudrette yaratıcıya inanırlar da, akıllarınca o yaratıcı adına hesap sorarak inandıkları dinin en büyük günahlarını işlerler.

Gelişmiş toplumlarda birey "benim inancım bana aittir" der. Makarnaya dahi tapsa, tv'de o makarnayı haşlanırken izlediğinde inancına hakaret kabul etmez. Ne yazık ki Müslüman toplumlarda inanç cehaleti besler, cehalet, nefreti. İlk emri "oku" olan dinde kimse okumak istemez, sadece nefret kusar.

"İslamofobi" var derde, niye var diye düşünmez. Cehaletin temelidir, herkes sana karşıdır da, sende asla kusur yoktur. Bu utanç sadece bizim değil, tüm Ortadoğu'nun aslında. Mekanları güzel olsun..

Rakı'ya Son Verelim

1 yorum





Rakı'ya son verelim derken, yani artık rakı için yaptıklarımızı anlatmaya son verelim. Misal elimde bekleyen bir pideli köfte var, yeme de yanında yat! Valla bak uzan Borcam'a köftenin yanına, sosu'da dök üstüne missss.



O değil de, bu aralar görücü usülü takılıyorum. Yemeğe değil tabi lan, hayata. Ne zamandır huyu, huyuma, Kemalist'liği, Kemalist' liğime bir kızı takip ediyorum. Kanka bir de güzel anlatamam ha. Fenerbahçe'li hemde! Eeee bende Fenerbahçe'liyim. İdeal ilişki değil de ne? ( Bir sen, bir ben, bir de Emenike) İşte "2016' da çocuğumuz olsa", "ya düğün yapmasak mı falan" gibi düşünceler sardı beni.  Tabi burada tanışmıyor olmamızın pek bir etkisi yok bana göre.  Eskiden tanışma mı varmış? Koooskoca Cumhurbaşkanı "back to the future" gibi 1800' lere gidiyorsa, benim "1900' lerde tanışma falan yokmuş, yere mendil atılırmış" demem tuhaf mı? Valla bak kafamda Ümit Besen'le geziyorum. Misal tuvaletteyim, baba ordan bir giriyo "Tahta Masa'ya", mutfağa geçiyorum "Nikah masası". Ümit Besen' de masa fetişi varmış, yazarken bunu fark ettim. Neyse halkım aç, halkım tarif bekler. Sevdamı ve Ümit Besen'i kalbime gömüp anlatayım.


Arnavut Ciğeri:

Malzemeler:

Yarım Kilo Siniri Güzelce Alınmış Dana Ciğeri (masaj, şampanya v.s)
Bir Su Bardağı Un
1'er Tatlı kaşığı Tuz, Karabiber, Kırmızı Toz Biber, Kimyon
Kızartmak İçin bolca Ayçiçek yağı

Salatası İçin:

2 Adet Kırmızı Soğan
Yarım Demet Maydanoz
Yarım Su Bardağı Nar Ekşisi
Yarım Limonun Suyu
1 Çay Bardağı Zeytinyağı
1'er tatlı kaşığı Tuz ve Pul Biber

Önce kuşbaşı doğranmış ciğerlerimizi güzelce yıkayalım. Sonra kağıt havlu yardımıyla güzelce kurulayalım. Üzerine baharatlarımızı ekip, una bulayalım. Genişçe bir tencerede kızdırdığımız yağa atalım. Şöyle nar gibi kızarınca pişmiş demektir. Kağıt havlu yaydığımız bir tabağa alalım.

Genişçe bir kaba piyazlık doğradığımız soğanları alalım. Baharatları ekleyip ellerimizle sıkarak öldürelim o lanet olası soğanları. Daha sonra ince ince doğradığımız maydanozları, nar ekşisini, limon suyunu ve zeytinyağını ekleyelim. Karıştırırken hunharca davranmayın, içinde yeşilliğimiz olduğu için sıkmadan kibarca karıştıralım. Bunu ön sevişme'de de uygulayın pişman olmazsınız.

En son ister benim yaptığım gibi yan yana, ister alta salata üste ciğer olacak şekilde servis edelim.





I


Ispanaklı Patates Salatası:

Aslında adı bu mu bilmiyorum. Zamanında okuduğum bir tarifi biraz farklılaştırdım. Sanırım o yoğurt ve kaşar peyniriyle yapılıyordu.

Malzemeler:

Yarım Demet Ispanak
2 Orta Boy Patates
1 Su Bardağı Kadar Beyaz Peynir Rendesi
5 Diş Sarımsak
Yarım Limonun Suyu
1 Çay Bardağı Zeytinyağı

Hadi çocuklar blok gideceğiz bunda. Ispanakları önce güzelce yıkayıp, sirkeli suda bekletiyoruz. Patatesleri haşlıyoruz. (Haşlamadan kabuğunu soyun kolaylık olur size) Sarmısakları ince ince doğruyoruz. Ispanakları çok az yağda suyunu bırakıp geri çekene kadar kısık ateşte kavuruyoruz. (çabuk yanar ve acılaşır dikkat edin) Ispanakları tabağa alıyoruz, patatesleri rendeliyoruz, sarmısakları ekliyoruz. Zeytinyağı, limon hoooop oldu. Ben tuz koymadım peynir tuzluydu diye ama siz isterseniz koyun.




Bir de pancar salatası var. Ne acayip şeymiş, kimse yemiyormuş. Yaparken de mutfak ergen kızın dandik vampir dizisine dönüyor. Uzun uzun anlatacak bir tarifi yok. Sarmısaklı yoğurtla, haşlayıp rendelediğimiz pancarları karıştırıyoruz. Azıcık zeytinyağı gezdiriyoruz o kadar. Fotoğrafta üzerinde turşuyla yazan K.K adım ve soy adım, yani Property Of Korhan Korman demek. Bazı şer odaklarının ima ettiği gibi ev arkadaşımla benim isimlerimizin yan yana yazılmış hali değil!!!


Not: Bu milletin en büyük sorunları cehalet ve unutkanlıktır. Ata'mız, Mustafa Kemal'imizin bizden çok beklentisi varmış, o yüzden cümlelerine hep "Türk Milleti..." diye başlamış. Cehalet artık kasıtlı pompalanıyor. Hiç olmazsa toplumsal hafızamızı korusak.. 19 Yıl önce bugün Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe, işkence ile öldürüldü. Üzeri örtülmek istenen olay, kamuoyu baskısıyla yargıya taşınsa da failleri 1 yıl 8 ay sonra tahliye edildiler. Bir çok vicdansız katil gibi hala aramızdalar... Gene de hayallerinizi ve umutlarınızı hiç öldürmeyin hatta uçun.. Fly


 
  • Erkeklere Yemekler © 2012 | Designed by Rumah Dijual, in collaboration with Web Hosting , Blogger Templates and WP Themes