Zeytinyağlı Patlıcanlı Pilav

1 yorum





Yılbaşı yaklaştığı için bu ara mezeden gidiyoruz. Aslında ben kırmızı don giyip, noel baba ile yatakta poz verecektim ama açıkçası ota boka "haram" diyen diyanetten tırstım biraz. Sonuçta Carleone ailesi gibi kurum. 





Tabi biz bunu meze olarak tüketiyoruz ama kendisi güzel de bir zeytinyağlı alternatifi. Yapılış fotoğrafları gene yok çünkü yaptıktan sonra akıl ettim "ben bunu yazayım" diye. Beni eleştirdiğini duyar gibiyim ama "İpimle kuşağım, zeytinyağlı patlıcanım" hahahaha.


Malzemeler:

1.5 Su Bardağı Pirinç
2 Adet Orta Boy Patlıcan
1 Adet Kafana Göre Boy Domates (yok lan o da orta)
1 Adet Görünüşü Karakterinin Önüne Geçmiş Soğan
1'er Tatlı Kaşığı Nane, Karabiber, Tuz
1 Çorba Kaşığı Zeytinyağı
Patlıcanları Kızartmak İçin Sıvıyağ

Yapılışı:

Pirincimizi güzelce yıkayalım ve kurutalım. (Fön çekelim yani pirince)  Bu arada patlıcanlarımızı alacalı soyup küçük küpler halinde keselim. Tuzlu suda bekletebilirsiniz, ya da bir kağıt havlu üzerine alıp tuz serpebilirsiniz. Takip edenler biliyordur bunu niye yaptığımızı. Yeni okuyanları kaale almıyorum.

Soğanımızı minicik, minicik keselim. Burada ki "minicik" kelimesi soğanla aramızda bağ kurmamıza yarayacak.

Bu arada boş durmayalım patıcanlarımızı kızartalım ve bir kağıt havlu üzerine alıp fazla yağının emilmesini sağlayalım. İçimizden hayatın bu kadar kolay olabilmesini, aynı işlemin havuz medyası içinde yapılabilmesini dileyelim.

Daha sonra orta ateşte  tenceremize zeytinyağını koyalım ve soğanlarımızı ekleyelim. Azıcık renk değiştirince pirincimizi de ilave edelim ve kavurmaya devam edelim. Pirinçlerimiz de hafifçe renk değiştirince kabuğunu soyduğumuz ve küp küp doğradığımız domatesimizi koyup azıcık mayışana kadar pişirmeye devam edelim. En son baharatlarımızı ve tuzumuzu da koyalım. Bu aşamada su eklemeden patlıcanları ekleyebilirsiniz ya da pilav piştikten sonra birleştirebilirsiniz.Kararı size bırakıyorum. Artık bu ilişkide biraz insiyatif almanızın zamanı geldi!

En son 2 Bardak sıcak suyumuzu da ekleyelim ve son bir kez karıştırıp ocağı biraz kısalım.  Suyunu güzelce çekince altını kapatalım. Bu daha çok soğuk olarak yenen bir yemek ama siz sıcak yemek istiyorsanız da karışamam. Ha belki içimden biraz "damak zevksiz ayı" diye aşağılarım ama uzatmam. Bu arada sadece bunu değil, bütün zeytinyağlılarınızı ilk olarak pişirdiğiniz kapta soğutun.

Benim gibi patlıcanı çok sevenlerdenseniz, (bu konuda seviyesiz espri istemiyorum! Ben kendi kendime yeterince yapıyorum zaten) gözümüzün nuru Zeynep Ağaoğulları'nın şu " Fırında Kıtır Patlıcan " tarifini de tavsiye ederim, gerçekten çok nefis bişi.

By the way; Hepinize sağlıklı, mutlu, huzurlu, bol aşklı, -yarısını benimle paylaşacağınız- bol paralı nefis bir yeni yıl dilerim.

Çeşitli Mezeler

3 yorum





Efendim bu mutlu Pazar gününden herkeşlere merhabalar. Gününüz güzel, aletleriniz işler olsun. Burası yemek blogu olduğuna göre tabi ki mutfak aletlerinden bahsediyoruz. Farklı bir şey düşünmediniz değil mi?





Erkek adam ne olmadan olmaz? Rakı değil mi? Peki rakı olan masada ne ararız? "Tabi ki Dansöööööz" diye bağıranlar bir köşede toplansın. Onlarla çok iyi arkadaş olabileceğimizi hissediyorum.

Gene de evinde dansöz beslemeyenler ve elinin altında olmayanlar için biz bugün maalesef çabuk yapılabilen mezelerle yetineceğiz.

Efendim rakı apayrı bir kültürdür. Öyle herkesle içilmez. Masada ağır yemekler olmaz. Rakının kendine has ritüelleri vardır...

Nah vardır!

Napıyorsunuz oğlum siz? Nihayetinde içkidir, içecektir. O içerken yapılan şekiller, o dinlenen müziklerde arkadan "Tanburi Yorgo Efendi" dayamış gibi alınan surat ifadeleri. Yok içmeden kadehi masaya vurma falan. İçki mi içiyorsunuz, gece Aydın Boysan'a vereceksiniz de onun hazırlığını mı yapıyorsunuz. Her şeyiniz şov olmuş! Olm bak beni delirtmeyin, anasonla döverim sizi! Adam gibi rakınızı için, mezenizi yiyin sonra da basın gidin!

Durduk yere sinirlendiriyorlar insanı..






Havuç Tarator:

Malzemeler:

3 Adet Sığır Pipisine Benzeyen Havuç (Gördün mü? derseniz Allah için görmedim. Yaparken aklınıza gelsin, bir tiksinti yaşayın diye tamamen ipneliğine yazdım)
3-4 Diş Sarımsak
Üzerini iyice kapatacak kadar yoğurt
1 Çay Kaşığı Tuz
2 Çay Kaşığı Karabiber
1 Çorba Kaşığı Zeytinyağı

Sarmısaklarımızın kabuğunu soyup ince ince dilimleyelim. Havuçlarımızın da aynı şekilde kabuğunu soyalım ve rendeleyelim. Tavaya zeytinyağımızı koyalım ve bunları ekleyelim. Güzelce çevire çevire kavuralım. Havuçlarımızın rengi böyle tatlı bir turuncuya dönünce tuz ve karabiberi ekleyelim. Tadına bakın, iyice yumuşadıysa pişmiştir. Kenarda soğumasını bekleyelim. Soğumadan yoğurtla karıştırmayın kesmesin. Bu kadar. Gayet güzel oldu bunu kenara alıp diğerine geçelim.




Patlıcan Salatası:

Malzemeler:

Közlenmiş Patlıcan Konservesi
Közlenmiş Biber Konservesi
2 Adet Domates
4 Diş Sarımsak
Yarım Limonun Suyu
Yarım Çay Bardağı Zeytinyağı
Nar Ekşisi
Tuz

Ne dedik yukarıda? "Mezelerimizi çabuk hazırlayacağız." Yani ani gelen Rakı misafiri için yapıyoruz. Bende bunları öyle yaptığım için hazır malzemeler kullandım. Selülitleri basenleriyle tango yapan kadınlar gibi "ay ben hazır kullanamıyorum amıııaaaa" demeyin. Vaktiniz varsa közlersiniz, yoksa elinizdekini kullanırsınız. Kasmaya gerek yok!

10 Dakikada aradan çıkartalım bu bebeği. Patlıcanlara ve biberlere bıçakla güzelce girişin. (kendin közlediysen tabi ki kabuklarını soy mal!) Domatesleri küp küp doğrayın. Sarımsakları gene ince ince dilimleyin.  Güzelce karıştırın. Tuzunu ekin. Limon suyunu, zeytinyağını ekleyin. Üzerine nar ekşisini gezdirin. Oldu bitti.



Çılbır:

Malzemeler:

3 dene Yumurta
Sarımsaklı Yoğurt
1 Çorba Kaşığı Sirke

1 Çorba Kaşığı Tereyağ
2 Çay Kaşığı Tuz
2 Çay Kaşığı Toz Kırmızı Biber Ya da Pul Biber


Bir tencereye su koyun ve içine sirkeyi dökün. Su kaynadıktan sonra içine yumurtaları kırın. Piştikten sonra bir kevgir yardımıyla tabağa alın. Tuzu ekleyin. Soğuduktan sonra üzerine sarmısaklı yoğurdu dökün. Bir tavada tereyağını kızdırın ve içine biberi ekleyin. Sonra o tereyağını üzerine gezdirin. Bu da bitti.



Maydanozlu Tavuk:

Malzemeler:

2 Adet Tavuk Bonfile
4 Adet Çarliston Biber
1 Yumruk Kadar Maydanoz
1 Çorba Kaşığı Zeytinyağı
1 Tatlı Kaşığı Tuz
1 Tatlı Kaşığı Kekik
1 Tatlı Kaşığı Karabiber
1 Çay Kaşığı Pulbiber
1 Çay Kaşığı Kimyon
1 Çay Kaşığı Yenibahar

Ben yemeklerde baharat ölçüsü verdiğimde, kendi yaptığıma göre veriyorum. Baharat damak tadına göre çok değişkendir. Mesela benim gibi hipertansiyon hastası olursunuz ama benim gibi angut olmazsınız, o zaman tuzu daha az koyarsınız. Ya da acı sevmiyorsunuzdur koymazsınız, ya da ne biliyim ana tarafınız Jamaica'dan göçmüştür (herkes Selanik göçmeni olacak değil ya) muskat (anne sütünden erken kesilmiş hindistan cevizi) koyarsınız..gibi

Tavuklarımızı küp küp doğrayalım. Bu arada yağlı kısımları bıçakla kesin. Atmayın sokak hayvanlarına verirsiniz. Biberlerimizi ince ince keselim. Tavaya yağı alıp önce biberi, sonra tavukları ekleyelim. Tavuklar renk değiştirince bütün baharatları ekleyip biraz daha çevirelim. Çok kuru olmasını istemiyorsanız bu aşamada yarım bardak sıcak su ekleyebilirsiniz. Aşağı yukarı orta ateşte 10 dakikada falan pişecektir. En son çok ince doğradığımız, yani baharat boyutuna getirdiğimiz maydanozları ekleyelim ve altını kapatalım. Aklınızda olsun taze yeşillikleri hep en son ekleyin ve çok pişirmeyin. Kurularını istediğiniz zaman koyabilirsiniz ama taze kararır. Olmaz yani. Kararan şeyin bir tek insanı makbuldür. Bkz: Rihanna.

Bunu sıcak ya da soğuk tüketebilirsiniz. Soğuk olarak nefis sandviçte oluyor bundan. Aslında zeytinyağlı patlıcanlı pilavda var ama o biraz zahmetli. Başta çabuk yapıcaz dedik, tükürdüğümü yalamayayım şimdi. Bu arada blogun sağında solunda reklam görüyorsunuz ya; hah beleşten yemek tarifi okumayın biraz tıklayın onlara. Neden sadece zayıflama ürünü reklamı var bilmiyorum ama en kısa zamanda "penis büyütücü" reklamlarıyla değiştireceğim. Afiyetler olsun :)

İslim Kebap ve Pilav

1 yorum




Peşinen söylüyorum ki, yapılış aşamasının fotoğraflarını çekmeyi unuttum. Evet ben hayvanım ve evet sadece tarifle idare edeceksiniz. Karanlıkta el yordamıyla ilerlemek gibi. 13-14 yaşınızı hatırlayın, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.





Türk erkeği ile Patlıcan sebzesi arasında çok nezih bir bağ vardır.Neden derseniz? Patlıcan bir sebze değil meyve'dir. Nasıl ters köşeye yatırdım seni değil mi? Oysa ki patlıcan diyince yüzüne "meh meh meh" diye yavşak bir gülüş yerleşmişti.

Böyle kötü bir kelime esprisini benden bekler misin? Ben beklerim haklısın. Yazıyı yazarken Elizabeth Banks'ın filmi başladı. Sizleri doyurmak mı yoksa ağzım açık onu seyretmek mi cidden kararsızım.

Neyse vazife beklemez.

Malzemeler: 

Bu malzemelerden altı tane köfte yapacağız.

3 Adet İrice Patlıcan.
Üzeri için 2 tane Domates ve 2 tane sivri veya çarliston biber.
 Patlıcanı kızartmak için bir su bardağı ay çiçek yağı.

Köftesi İçin: 

250 Gram Kıyma
1 Orta Boy Soğan
Yarım Ekmek İçi Ya da Yarım Su Bardağı Galeta Unu

1 Tatlı Kaşığı Tuz
1 Tatlı Kaşığı Kekik
1 Tatlı Kaşığı Karabiber
1 Tatlı Kaşığı Pulbiber
1 Çay Kaşığı Kimyon

Şimdi kırk saat köftenin yapılışını anlatmayacağım, bu malzemelerin tamamının karışacağını ve yoğuralacağını sanırım herkes anlamıştır.

(Ses çıkartmayın; soğanın rendelenmesi veya küçük kesilmesi gerektiğini özellikle söylemedim. Ortada top gibi soğanla boğuşarak köfte yapmaya çalışan birini izlemek komik olacak)

Köftelerimizi hazırladıktan sonra 6 eşit parçaya bölüp elimizle böyle hop hop toplar yapalım ve kafasından hafifçe bastırarak azıcık yassı ama aynı zamanda tombul köfteler yapalım. Köfte form olarak evlenip imzayı attırmış Türk kızına benzesin yani.

Onlar dolapta dinlene dursun, biz patlıcanlarımızı hazırlayalım. Şimdi patlıcanınızı elinize alın ve şöyle bir yoklayın. Bu size anlık olarak güzel bir ego tatmini verecek.

Daha sonra alacalı olarak soyduğumuz (daha önce anlatmıştım. Bir tık soyuyoruz sonra soymuyoruz. Sümerbank pijaması gibi oluyor patlıcan) patlıcanımızı her bir adedinden 4 yassı şerit çıkacak gibi keselim.

Sonra üzerlerine tuz serpip bir 10 dakika acı suyunu çıkartması için bekleyelim. Kağıt havluyla üzerinde biriken kahverengi suyu alıp bir tavada ayçiçek yağını kızdıralım.

Daha sonra patlıcanlarımızın iki tarafını da kızartalım. Çok yanmasın çünkü daha fırına girecek. Cehennem tasviri de böyle bir şey değil mi?

Kağıt havlunun üzerine alıp fazla yağını emdirelim. Hayat da yemek yapmak gibi kolay olsa keşke. Misal Havuz Medya'sını kağıt havlu üzerine alıp yağlarından arındırabilsek... Neyse.

Patlıcan yağın çoğunu çekmiştir, aynı tavada köftelerimizi alt üst edelim. "Alt üst etmek" diyince köftelerin ruh sağlığıyla oynamayalım, ne biliyim köfteye "baban  ölmüş olm:(((" demeyelim. Hafifçe renk değiştirsin kafi. Neden? "Çünkü o da fırına gireceeeeek" diye hep bir ağızdan bağırdığınızı var sayıyorum!

Sonra patlıcanlarımızı fırın  kabımıza alalım ve iki dilimi artı (+ yani) olacak şekilde yerleştirelim. Ortasına köftemizi oturtalım ve iki yandan bohça gibi kapatalım. Sonra sırasıyla bir dilim domates ve o boyutta kesilmiş biberimizi koyup bir kürdan vasıtasıyla sabitleyelim. Erkek olduğumuz için bunu 5'lik temel çivisiyle'de yapabiliriz.

Bir bardak kadar sıcak suda bir çorba kaşığı salçayı ve bir çay kaşığı tuzu güzelce karıştıralım ve üzerinde gezdirelim.

200 derece önceden ısıtılmış fırında 15 dakika kadar pişirelim.

Pilav:

1 Su Bardağı Pirinç
4/1 su Bardağı Şehriye
1 Çorba Kaşığı Sıvı Yağ
1 Tatlı Kaşığı Tereyağ
1 Tatlı Kaşığı Tuz
İçine Katmak İçin Sevgimiz. (Bunu kaale alan Basur olsun innnşallah!)

Pilav için herkes ayrı bir şey söyler biliyorsunuz. Memlekette kadına dair en önemli olgu; eğitimi, toplum içindeki yeri, kariyeri falan değil, nasıl pilav yaptığı ve bir batında kaç tane doğurabileceğidir. Gerçi burası mucizeler ülke'si. "Testis Kanseri" teşhisi ile askere gitmeyen Burak Erdoğan'ın boy boy çocukları olabiliyor.

Her neyse..

Tatminsiz ev kadını yemek bloglarında pilava dair sayfalarca yazı bulabilirsiniz. Altı üstü kavrulmuş ve haşlanmış pirinç lan!

Lezzetli olması için pirinci iyice yıkadıktan sonra ılık suda bir saat kadar bekletmeniz, tereyağının varlığı, yayvan bir tencerede yapmanız ve kavururken hep aynı yöne çevirmeniz kafi.

Ayçiçek yağını tencereye alın ve ocağı orta ateşte yakın, ısınınca şehriyeleri ilave edip renk değiştirene kadar kavurun. Sonra iyice süzdüğünüz ve kurumuş olan (bak bu da önemli aslında) pirinci ekleyip güzelce kavurun. Yakmamaya dikkat edin, yok eğer yakarsanız "tencereden yeaaa" gibi yavşakça bahanelere sığınmayın, delikanlı gibi "yakmışım" diyin. Son olarak su koymadan üzerine tereyağını ilave edin ve gene güzelce çevirin. Yağ eriyince 1 bardak kaynar suyu* ve tuzu ekleyin. Son bir defa karıştırıp ocağın altını kısın ve kapağını kapatın. Dakika hesabına gerek yok pirinç suyunu güzelce çekince olmuş demektir. Daha sonra altını kapatın ve bir parça kağıt havluyu kapakla tencere arasına koyup pilavı demlenmeye alın. Demlenme demişken, çayın içine de pirinç atabilirsiniz bombastik bir lezzet olur. (bunu yapan lütfen fotoğraf çekip bana yazsın) İyi bir demlenme süresi 20 dakika kabul edilir. Gene de damak zevkiniz nasılsa siz ona göre pişirin. Ne der Türkiye'nin en iyi şeflerinden Zeynep Ağaoğulları?** "Mutfakta sınır yoktur!". Gerçi ben bunu ilk duyduğumda biraz yanlış anladım ve mutfakta striptiz yaptım ama olsun.

Aha pilavda oldu, ikisini yanyana koyup yumulun!

* Pirinci suda beklettiğimiz için 1 bardak pirince 1 bardak su ölçüsü kullandık. Zamanınız yoksa ve suda bekletemediyseniz 1 bardak pirince 1.5 su kullanın.

**  SuperNormal Food Blog


 
  • Erkeklere Yemekler © 2012 | Designed by Rumah Dijual, in collaboration with Web Hosting , Blogger Templates and WP Themes